TARLA VE AMBARLARDA FARE ZARARLARI VE MÜCADELESİ

10-01-2024 16:55
TARLA VE AMBARLARDA FARE ZARARLARI VE MÜCADELESİ
Fare ve sıçanlar, bulundukları muhite kolaylıkla adapte olurlar ve bu yüzden, yaşadıkları yerin belirli bir karakteri yoktur. Muhit şartları değişirse, yeni duruma kolaylıkla intibak ederler. R o d e n t i a takımına dahil diğer bütün kemiriciler gibi fare ve sıçanların da ön dişleri (inoisiva) devamlı olarak büyür. Bu dişleri daima ayni uzunlukta tutabilmek için ara sıra sert maddeleri kemirir ve böylece törpülemiş olurlar. Sadece yemek suretiyle değil fakat kemirmek suretiyle de daha fazla zarar yapmalarının sebebi budur.

Fare ve sıçanların görme kabiliyetleri pek zayıf; koku alma, işitme, tad almak ve dokunma hisleri fevkalade kuvvetlidir. Her gün gelip geçtikleri yol üzerine konan yeni cisimlere karşı önce çekingenlik gösterirler. Bu çekingenlik bilhassa yaşlı sıçanlarda daha fazladır. Yeni bir gıda maddesi ile karşılaştıkları zaman birinci gün gayet az miktarda alırlar. Eğer gıda maddesi 'şiddetli zehirlerden (Çinko fosfid, striknin. sülfat; veya-, thallium sülfat gibi) birini ihtiva ediyorsa, birinci gün öldürücü dozu alamazlar. Zehir maddesi vücutlarında sancı ve ağrıya sebep olduğu için, iyileştikten sonra tekrar ayni yeme asla yaklaşmazlar. Bu tip zehirli yemlerle mücadeleye başlamadan önce bir ön yemleme yapılmasının sebebi de budur. Eğer yeni gıda maddesine karşı herhangi bir çekingenlik hissetmezlerse, ikinci gün biraz daha fazla ve nihayet üçüncü gün normal miktarda tüketirler.

Sıçanlar, gayet iyi atlar ve tırmanabilirler. Bazan 60 - 90 cm. yüksekliğe kadar sıçradıkları gibi, yukardan aşağıya doğru daha yüksek mesafeden atlıyabilirler. Nisbeten pürüzlü olan duvarlara, borulara ve çubuklara tırmanabilirler; yatık duran bir elektrik teli üzerinde dahi yürüyebilirler.

Genel olarak emniyetli yerlerde saklanır ve yuva yaparlar. Böyle bir yeri seçerken prensip olarak kendilerini düşmanlardan korumayı düşünürler. Yuva, çiğnenmiş veya parçalanmış maddelerden ibarettir. Yavrular kendini koruyacak hale gelinciye kadar dişi tarafından korunur. Yuvaların yeri bina içinde: olduğu gibi dışarda toprak içine açtıkları galerilerde, ağaç kovuklarında veya mezbelelik yerlerde de olabilir. R r frugivoru s Raf. narenciye bahçesi etrafındaki duvarların kovuklarında ve toprak içinde esas yuvasını yapmakta fakat ilkbahar aylarında önce dalları kemirmek suretiyle zarara başladığı esnada, ağaçlar üzerinde mevcut karga yuvalarını tadil ve ıslah ederek kendisine gıdalanmak ve saklanmak için yazlık bir yuva yapmaktadır.

Barındıkları yerlerin emniyetli olması sebebiyle fare ve sıçanlar, tabiî düşmanlardan pek az zarar görür. Açıkta oldukları taktirde bazan atmaca ve baykuşların hücumuna maruz kalırlarsa da bu durum, popülasyonu azaltmak hususunda pek önemli değildir. Gelincik, sansar ve bazı yılanlar da sıçan ve farelerin düşmanıdır. Kedi ve köpekler genel olarak yavru sıçanları veya ev farelerini tutabilirler. Bir kedinin veya küçük bir köpeğin ergin bir sıçanı tutması oldukça zordur.

Ev-Depo-İşyeri gibi kapalı alanlarda farelerle mücadele de daha çok Antikoagulant Rodentisid'ler kullanılabilir. Bu etken maddelerin zehirli olduğu fareler tarafından fark edilmez. Bu sebeple öldürücü dozda tüketmektedirler. 

Ev ve depolarda farelerin girdikleri tüm delikler kontrol edilerek sağlamca onarılır, etrafta gıda maddesi bulundurulmaz ise, atıl durumdaki eşyalar toplanarak barınma alanı yaratılmaz ise mekanik bir mücadele yapılmış olur.

Tarla-bağ-bahçe gibi açık alanlarda mücadele ise toplu olarak yapılmalıdır. Tek bir parselde yapılacak mücadele o alanda popilasyonu azaltsa dahi; diğer alanlarda mücadele edilmez ise başarıya ulaşılması zorlaşır hatta 1-2 ay içerisinde yine hasar verebilecek nüfusa ulaşabilirler.

Yoğun sis, soğuk-nemli bir havanın tarlalar üzerinde 3-4 gün etkili olması; farelerin popilasyonunda önemli azalamalar meydana geldiği gözlemlenmiştir.
Blog Etiketleri :
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.